Amerika’da Eğitim

Eğitim Genel

Kapı açıldı. Pekçok kişinin de tabiriyle taşra giyimli bir bayan ve bay dünyanın en iyi üniversitelerinden Harvard’a gelmişti. Acaba ne istiyorlardı? İtalya’ya giderken çok sevdikleri oğulları Leland Jr’ı 15 yaşında tifo nedeniyle kaybetmişlerdi. Baba Leland New York’tan Kaliforniya’ya yerleşen biriydi. Leland çifti “Tüm Kaliforniya’daki çocuklar bizim evlatlarımız” diyorlardı. Oğulları anısına bir şeyler yapmak istemişler ve pekçok iyi okulu gezmişler, şimdi Harvard’a gelmişlerdi.

O zamanın rektörü taşralı görüntüsü olan bu çiftin niye kendisini ziyaret etmek istediklerini anlamamıştı. Ama anne Leland durumu anlatmış, oğulları adına bir bina yaptırmak istediklerini söylemişti. Leland çifti aldıkları kaba bir olumsuz cevapla bir karar verdiler: Bir okul yaptıracaklardı. Ve akıllarına koyduklarını yaptılar. Oğullarının adını taşıyan ve erkek-kız farkı gözetmeksizin eğitim verecek olan üniversiteyi kurdular. Hem de pekçoğumuzun hayallerini süsleyen üniversiteyi: STANFORD University. Teşekkürler Bay ve Bayan Leland Stanford.
Amerika, yurtdışında eğitim almak isteyen öğrenciler için hala en üst sıradaki yerini koruyor. Bunun program alternatifleri, mezuniyet sonrası iş imkanları, transfer olanakları gibi pek çok noktayla ilgisi var.

Amerika’da Lisans Eğitimi ya da öğrenciler arasındaki ifadesiyle Amerika’da Üniversite Eğitimi denilince bilinmesi gerekli en önemli nokta Amerika’da ülkemizdeki gibi bir Milli Eğitim sisteminin olmadığıdır. Amerika’da lisans eğitim veren okulların gerekli kontrolleri, mali düzenlemeleri vs. her tür konu, bulundukları eyaletlerce yapılır. Amerika’da lisans eğitimi almaya yani Amerika’da üniversiteye başlamaya karar verdiğinizde karşınıza birçok okul sıralamaları gelecektir. Bu sıralamaların devlet sıralaması olmadığını yani resmi bir sıralama olmadığını belirtmek gerekir. Ancak var olan güvenilir özel sıralamalara bakarak okumak istediğiniz okulları belirleyebilirsiniz.
3 BİNDEN FAZLA ÜNİVERSİTE

ABD’de 3600’den fazla yüksek öğrenim kurumu bulunmaktadır. Bunlardan 2100’den fazlası 4 yıllık ve 1500’den fazlası ise 2 yıllıktır. Yüksek öğrenim kurumları idari bakımından özel okullar ve devlet okulları olarak ayrılabilir. Eğitimin kalitesi ve verilen diplomaların geçerliliği açısından özel okullarla devlet okulları arasında hiçbir fark yoktur. Önemli olan okulun onaylı olmasıdır. Hem özel hem devlet okullarında öğrenim paralıdır. Ancak devlet desteğinden yararlanmaları sebebiyle devlet okullarının ücretleri özel okullara göre daha düşüktür. Öte yandan devlet okulları özel okullara göre öğrenci mevcudu bakımından daha kalabalıktır.

Üniversite eğitiminde karşınıza çıkacak masraflar:

1. Okul Ücreti ve Harçlar ( Tuition and Fees)

2. Yaşam Giderleri (Living Costs)

3. Kitaplar (Books and Supplies)

4. Sağlık Sigortası (Health Insurance)

5. Ulaşım (Transportation)

6. Kişisel Giderler (Personal Expenses)

Lisans eğitimi 10.000-40.000 USD arasıdır. (Fiyatlar bir yıllıktır. Konaklama ve yemekler dahildir. Lisans eğitimi genellikle 4 yıldır.) Bu masraflardan okul ücretleri, harçlar, konaklama (yurtta kalıyorsanız), yemekler ve sağlık sigortası direkt olarak okula ödenmektedir.
NELERE DİKKAT ETMELİ

Bir üniversiteye başvuru yapmadan önce okulun kalitesi, okulun bulunduğu yer, YÖK onaylı olup olmaması, uluslararası öğrenciler için organizasyonlarının olup olmaması, okuldaki finansal destek olanakları, okulun yurt ve konaklama olanakları, öğretim kadrosu gibi pek çok unsura dikkat edilmesi gerekir.

Amerika’da bulunan üniversiteler ise öğrencinin not ortalamasına, TOEFL skoruna, SAT skoruna (bölümüne göre), sosyal aktivitelerine, referans mektuplarına ve buna benzer pek çok noktaya bakar. Aşağıda en önemli kriterler yer alıyor. Ancak unutmamanız gereken şey, bu kriterlerin hepsini tam olarak sağlamak zorunluluğunuzun olmaması. Notunuz düşük olabilir ama başka bir noktada öyle başarılısınızdır ki okul bir esneklik tanıyabilir. Çünkü Amerikan sistemi sizi akademik ve sosyal olarak tüm noktalarla değerlendirmeye çalışır.

Amerika’daki üniversitelerin başvurularda dikkat ettikleri ana konular:

» Not ortalaması

» TOEFL skoru

» SAT skorları

» Referans mektupları

» Referanslarda yapılacaklar/yapılmayacaklar

» Kompozisyonlar (Essays)
Amerika’da öğrenci vizesiyle çalışmak

“Devler gibi eser vermek için, karıncalar gibi çalışmak gerekir.” Buraya kadar doğru. Amerika’da öğrencisiniz veya Amerika’da okumak istiyorsunuz. Amerika’da çalışma hakkınız ne kadar?

Amerika’da F1 vizesi ile öğrenci konumunda olan herkesin hafta içi toplam 20 saat kampus içinde çalışma hakkı vardır. Bunun dışında eğitiminiz bittikten sonra OPT denilen bir hakkınız daha ortaya çıkar. Burada OPT ile ilgili Amerika Birleşik Devletleri İç Güvenlik Birimi’nin yayınladığı bilgiyi Türkçe olarak aktarmaya çalıştık. Orijinal bilgi için www.dhs.gov adresine bakabilirsiniz.

Amerika Birleşik Devletleri İç Güvenlik Birimi 4 Nisan 2008 tarihinde F-1 vizesi ile Amerika’da bulunan yabancı uyruklu öğrencilerin Optional Practical Training (OPT) olarak bilinen çalışma süresini 12 aydan 29 aya çıkardığını resmi olarak açıkladı. 29 aylık OPT çalışma hakkı bilim, teknoloji, mühendislik veya matematik mezunu olduktan sonra E-Verify (e-doğrulama) sistemine kayıtlı şirketler tarafından işe alınan F-1 vizeliler için geçerlidir. İç Güvenlik Birimi sekreteri Michael Chertoff, “12 aydan 29 aya çıkarılan OPT kuralı sayesinde, Amerikan firmaları yüksek seviyede yetenekli yabancı uyruklu personel çalıştırabilecek ve böylelikle dünya ekonomisinde bu başarılı elemanlarının da çalışmaları yardımıyla rekabet avantajı yakalayacaklar. Hem yetenekli öğrencilere yasal çalışma hakkı sağlanıyor hem de e-doğrulama sistemine kayıtlı firmalara başarılı iş gücü sağlanıyor” diyor.
NE DEĞİŞTİ?

Bu yeni kural sayesinde F-1 vizeli öğrencinin, H-1B vize programı dahilinde çalışmaya başlayamadan, statüsünün ve çalışma izin tarihinin bitmesi problemine düzenleme getirilmiş oldu. Bu kural ile H-1B başvurusu yapmış yabancı uyruklu öğrencilerin Amerika’da kalma ve çalışması otomatik olarak uzatılmış oluyor. Bu kural sayesinde F-1 sahibi öğrenciler okuldan mezun oldukları tarihten itibaren 60 gün içinde Optional Practical Training (OPT)’e başvurabilecekler.
F1 Vizesi olan öğrencilerin OPT’sini uzatabilmesi için gerekli şartlar:

– 12 aylık OPT periyoduna katılmış olmalı.

– U.S. Immigration and Customs Enforcement’s Student and Exchange Visitor Program tarafından sertifikalanmış bir kolej ya da üniversitenin bilim, teknoloji, mühendislik veya matematik bölümlerinden birinden bir lisans programını başarı ile bitirmiş olmalı.

– ABD işvereni için eğitim aldığı konu ile ilgili alanda çalışmakta olmalı.

– E-doğrulama sistemine kayıtlı bir işveren hesabına çalışıyor veya çalışmak üzere şirketle anlaşmış olmalı. E-doğrulama, işe alınan adayların yasal durumlarını kontrol eden ve Sosyal Güvenlik İdaresiyle ortaklaşa işletilen ücretsiz ve internet bazlı bir sistemdir.

– F-1 statüsünü kurallara uygun olarak devam ettirmiş olmalı.

Sonuç olarak tavsiyemiz OPT hakkınızı kullanmanız ve yabancı şirketleri, onların prensiplerini ve çalışma detaylarını incelemeniz ve bu öğrendiklerinizin güzel ve yararlı olanlarını bize öğretmeniz.

Ulu önder Atatürk yurtdışına giden öğrencilere şöyle seslenmiş:

“Sizleri kıvılcım olarak gönderiyorum, alevler halinde geri döneceksiniz”

Öğrenin ve bize öğretin.
Yurtdışında MBA Yapmak İsteyenlere Daha Kısa Sürede Daha Ekonomik Bir Alternatif: Sertifika / Diploma Programları

Üniversiteyi bitirdiniz ama iş hayatında konunuzla ilgili daha derin bilgiye ihtiyacınız olduğunu anladınız. Zamanınız kısıtlı, üstelik bütçeniz de sınırlı. Yabancı bir şirkette çalışmış olsanız belki özgeçmişinize katkısı olacak. Ayrıca iş başvurusu yapan binlerce MBA mezunu da karşınızda…

Size MBA eğitimine alternatif düşünülebilecek programlardan bahsetmek istiyoruz. Bu programlar sertifika veya diploma programı olarak isimlendiriliyor.

Sertifika ve diploma programları lisans, master veya doktora gibi akademik eğitimlere alternatif olarak her gün hızla büyüyor. Sertifika/diploma programlarında tek bir özel konu üzerinde yoğunlaşmış teorik ve pratik eğitim sunulur. Örneğin 4 yıllık işletme lisans programında pazarlama, muhasebe, finans, insan kaynakları, ekonomi gibi birçok konu işlenirken, sertifika/diploma programları bunlardan sadece biri örneğin pazarlama konusunda yoğunlaşmış eğitim sunar. Bu örnekte pazarlama sertifika/diploma programında, pazarlama stratejileri, Pazar araştırmaları, müşteri profili, uluslararası pazarlama, internette pazarlama gibi birçok alt konuda eğitim verilir. Bazı sertifika/diploma programları ise birkaç farklı konu hakkında özet eğitim sunabilir.

Sertifika/diploma programları üniversitelerin Extension Department veya School of Continuing Education bölümleri tarafından hazırlanır ve yürütülür.
DOĞRU PROGRAMI SEÇİN

Amerika, İngiltere, Kanada veya Avustralya gibi ülkelerdeki sertifika/diploma programlarının bazıları sadece o ülkenin vatandaşlarına, bazıları ise hem yerli hem de farklı ülkelerden gelmiş uluslararası öğrencilere açık programlardır. Sertifika/diploma programlarının bazıları hafta için gündüz kursları bazıları ise gece veya hafta sonu kursları olabilir, bu nedenle gideceğiniz ülkenin vize kurallarına da uyması açısından doğru programı seçmelisiniz.

Sertifika/diploma programları genellikle daha kısadır ve teorik bilgilerden daha çok pratik bilgilere odaklanmıştır. Sınıfta işlenen derslerin yanı sıra o meslek ile ilgili gerçek örnekler üzerinde çalışmalar, tartışmalar veya ilgili şirketlere geziler Sertifika/diploma programlarının başarısını güçlendirir. Bazı Sertifika/diploma programları başarı ile tamamlandığında staj imkanı sunar. Böylece yurtdışında yasaya uygun bir vizeyle ilgili alanınızda büyük şirketlerde çalışma ve öğrendiklerinizi uygulama şansı bulabilirsiniz.
Sertifika/diploma programlarının avantajları neler?

* Sertifika/diploma programları ile kısa süre içinde, ilgi duyduğunuz meslek hakkında yeni beceriler, uluslararası deneyim ve bazen iş deneyimi kazanırsınız.

* Sertifika/diploma programları 2 haftadan 1 yıla kadar değişen uzunluktadır.

* Sertifika/diploma programı dönüşünüzde kazanmış olduğunuz tüm pratik ve gerçek iş yaşamından alınmış bilgilerinizi mesleğinizde ilk sabahtan itibaren kolayca uygulayacaksınız ve diğer meslektaşlarınız arasında farklı bir bakış açısıyla işlerinizi devam ettireceksiniz.

* Sertifika/diploma programları lisans veya yüksek lisans programlarına oranla çok daha hızlı ve ucuzdur.

* Başvuru koşulları nispeten daha kolaydır.

* Dünyanın farklı kültürlerinden gelmiş diğer meslektaşlarınız ile tanışır ve daha sonrasında güçlü mesleki bağlar kurarsınız.

* İş yaşamınızın size sunduğu kısıtlı zaman diliminde kendinize uygun herhangi bir tarihte başlayan Sertifika/diploma programı bulma şansınız yüksektir.

Bu programlar kolay değildir. İş yaşamındaki gerçek profesyoneller de size bilgilerini, tecrübelerini aktarır. Bu nedenle İngilizce seviyenizin iyi olması gerekir.

Eğer, “bu programı bitirdim ama sonuçta MBA diplamam yok” diyorsanız, izlemeniz gerekecek adım şu olacaktır:

MBA programına başvurmak ve sertifika programı sırasında aldığınız dersleri başvuru yaptığınız okula sunmak. Böylece bazı kredilerden muaf tutulabilirsiniz. Üstelik yapmış olduğunuz stajı da iş tecrübesi olarak saydırabileceksiniz.

Tüm sonuçlar yine ayını kapıya çıkıyor:
Amerika’da MBA

Kimi zaman MBA kimi zamansa NBA* dediler ondan bahsederken. Biri çıktı MBA eğitimi almayan yönetici olmasın dedi, bir çıktı “Nice MBA mezunları iş bulamıyor” dedi. Hakkında çok şey yazıldı, çizildi. Bakalım Amerika’da MBA ne anlama geliyor? Kim nasıl iş buluyor, kim ne kadar ücret alıyor?

MBA; (Master of Business Administration – İşletme Yönetimi Mastırı) iş deneyimi olan ve profesyonel yönetici olmak isteyen kişiler için uygulanan bir yüksek lisans eğitimidir. MBA programının amacı hızla değişen iş dünyasında yaşayabilir ve öğrenen organizasyonlara sahip olması gereken firma lider ve yöneticilerine kapsamlı bir işletme eğitimi vermektir.

İş dünyasının hızına yetişmek ve farklı isteklere farklı cevap verebilmek için farklı MBA tipleri oluşturuldu.

Amerika’da MBA tipleri şöyle özetlenebilir:

– Full-time MBA

– Part-time MBA

– Distance Learning MBA

– Online MBA programı

– Executive MBA ( Yönetivi MBA programı)

– International MBA ( Uluslar arası MBA)

Amerika’da MBA eğitimine karar verdikten sonra Amerikan üniversitelerinin başvurularda nelere dikkat ettiklerine bir göz atmak gereklidir. Aslında bence tüm başvurular da bir Pazarlama faaliyeti gibi düşünülmelidir. Hedef okulunuz hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursanız o kadar iyi bir başvuru dosyası hazırlayabilirsiniz. Bu bilgi araştırması kısmı MBA programını hedeflerinize uyup uymadığını anlama açısından da önemli bir dönemdir. Özgeçmişe MBA derecesi yazmak ne yazık ki arzu ettiğiniz kariyer noktanıza varmanızı sağlayamıyor.

Gerçekçi olun: Sahip olduğunuz özelliklerin farkında olup gerek MBA programı seçiminde gerekse okul seçiminde gerçekçi olun. Niteliklerinizi küçümsemeniz seviyenizin altında bir okula kabul almanızı; niteliklerinizi olduğundan fazla görmek ise MBA başvuru işlemlerinizde ret cevaplarıyla karşılaşmanıza neden olur.

Kendiniz olun: Okulların yazmanızı istediği kompozisyonlarda, mülakatlarda ve tüm başvuru işlemlerinizde MBA Direktörü’nün istediği cevapları vermeye çalışmayın. Hedefleriniz, neden bu okulu seçtiğiniz gibi soruları dürüstlükle cevaplandırın.

Sadece okuldan beklentilerinizi değil, programa ve okula sizin neler katabileceğinizi belirtin: MBA programının önemli seçim kriterlerinden biri de programa ve programı alan diğer öğrencilere katkıda bulunabilecek kişileri seçmektir.
MBA kabulünde en önemli kriterler ise şöyle:

  1. GMAT Skoru

    2. Essays (Kompozisyonlar)

    3. Başvuru Zamanlaması

    4. Not Ortalaması (GPA)

    5. İş Tecrübesi

    6. Referans Mektupları

www.yenibiris.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.