TürkPDR Derneğinin Bakanlığın rehberlik hizmetleri yönetmeliğine yapmış olduğu eleştiriyi okuyunca Türkiye’de rehberlik faaliyetlerinin neden geride kaldığını daha iyi anlamaya başlıyorum. Dernek bakanlığın taslağını eleştirmeye çalışmış. Ancak eleştiri dediğin eksik ve yanlış olan tarafların dile getirilmesi, yanlışların düzeltilmesi için öneride bulunmak şeklinde olmalı iken, derneğin eleştirisi ise sadece eleştiriden ibaret olarak gözüküyor.
Bakanlık rehberlik alanında çok daha ileri adımları atmak zorundadır. Bütün çocukların gelişimlerinin takip edilmesi ve sonuçlarının e-okul gibi bir sistem üzerinde sadece alanında yetkili olanlara açık olmalıdır. Öğrencilerin kişisel gelişim dosyalarının tutulması için teknik altyapıyı hazırlamalı, öğretmenlerin öğrencileri hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmaları için elektronik ortamda gerekli düzenlemeleri yapmak zorundadır.
Özellikle sınıf öğretmenleri öğrenciler ile görüşmeler yapmalı ve öğrencilerin kendilerini daha iyi geliştirmeleri için sahip olduğu bilgi birikimini onlarla paylaşmalıdır. Sınıf rehber öğretmenleri öğrencilere psikolojik danışmanlık yapmayacak. Öğrenciler için bir süpervizör konumunda yer almalıdır. Her öğretmen otuz tane öğrenci için süpervizörlük görevi yerine getirirse, eğitimde ihtiyaç duyulan sevgi ve saygı kendiliğinden oluşur.
Bazı öğretmen arkadaşlar gönülden bunu yapabiliyorken diğerleri ise mesai doldurma havasındadırlar. Bu da öğrenci-öğretmen arasındaki ilişkinin zayıflamasına neden oluyor.
Bazı ilkokul sınıf öğretmenlerinde hep başarılı öğrencilerin çıkması tesadüf değildir. Bunu oluşturan etkenlerin başında ise öğretmenin yakın ilgili olmuştur. Bakanlığın internet üzerinden yapacağı bir sistem üzerinden öğretmenler öğrencileri hakkındaki görüş ve düşüncelerini yazarlar. Öğrencilerin daha iyi gelişmesi için önerilerde bulunurlar.
Rehber öğretmenlerin kullandığı ölçme araçları daha sistemli bir hale getirilmeli, bütün öğrencilerin bu araçları kullanması için gerekli altyapı hazırlanmalıdır. Rehberlik kullanılan bir çok ölçme aracı olmasına rağmen bunların tüm öğrenciler için kullanılması mümkün olmamaktadır. Oysa problem tarama envanteri, akademik benlik ölçeği v.b. gibi araçların optik formlar şeklinde oluşturulması ve sonuçlarının elektronik ortamda kullanıma açılması öğretmenlerin işlerini kolaylaştıracaktır.
Öğrencilerin sağlam kişiliklere sahip olması için erken yaşlarda rehberlik hizmetmelerinin yerinde yapılması gerekmektedir.
Psikolojik Danışmanlarının çalışma saatlerinin memurların çalışma saatleri gibi düzenlenmesi rehberliği daha işlevsel hale getirmeyecektir.