Üniversiteye giriş sınavını belirleme çalışmaları, ‘güvenlik’ endişesine takıldı. Sınav sistemi çalışmalarında, iki veya tek aşamalı gibi çeşitli formüller ele alınırken, değiştirilmesinin sorunlara neden olabileceği kaygısı ön plana çıktı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 2012 yılının Ağustos ayında yapılan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında, üniversiteye giriş sisteminin 2014 yılı sonuna kadar yeniden yapılandırılması yönünde karar alınmıştı. Bu kapsamda başlatılan çalışmalarda farklı modeller ele alınırken, henüz somutlaştırılan bir model olmadığı belirtildi.
12. sınıfa aynı model
VATAN’ın edindiği bilgiye göre, ilgili kamu kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantılarda, üniversiteye geçiş için, liseye geçişte SBS’nin yerine bu eğitim öğretim döneminde ilk kez uygulamaya konulan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) modeline benzer bir sistem üzerinde duruluyor. Üzerinden en fazla çalışılan modele göre, liseye geçiş için 8. sınıf öğrencilerine uygulandığı gibi 12. sınıf öğrencileri için de belli derslerinin bir yazılısı merkezi yapılacak. Merkezi yapılacak yazılının etkisi daha yüksek olmak şartıyla, öğrencinin diğer not ortalamaları ile “kişisel beceri” adı altında bilgi yarışmalarındaki başarıları da dikkate alınarak, bir puan oluşturulacak. Bu puan, üniversiteye geçişte kullanılacak temel puan olacak.
Notlar şişirilir korkusu
2 milyonu aşkın adayı, aileleriyle birlikte milyonlarca insanı yakından ilgilendiren, gençlerin geleceklerini belirleyen sınavın özellikle “güvenirliliği” ile “ölçme-değerlendirmesinin nesnelliği” kriterlerinin nasıl sağlanacağı ise netlik kazandırılamadı. Çalışmayı yürüten yetkililer, ÖSYM’nin 40 yılı aşkın süredir uyguladığı, son yıllardaki “hata” ve “skandallara” karşın önemli bir tecrübe edindiği merkezi yerleştirme sisteminin değiştirilip, lise notlarının da esas alınmasına ilişkin “güvenilirlik” sorununu güdeme getireceği kaygısını dillendirdi. Özellikle liselerde ‘notların şişirilmesi olasılığı’nın sistemin kamuoyunda kabul görmesini engelleyeceği ve yeni sorunlara yol açacağı vurgulandı.
Çoktan seçmeli soruların yerine “açık uçlu” soruların da aday sayısı göz önüne alındığında uygulanması kolay bir yöntem olmadığına dikkat çekilirken, “Şu anda sistem iyi değil ama herkes güveniyor. Yenilenecek sistemle bu güveni kaybedersek her şey daha kötü olabilir. Sınavda öncellik güvenilirlik olmalı” yorumları üzerine sınavın “tam güvenilirlik” mesajı vermesi için çalışmaların bu yönde yoğunlaştırıldığı öğrenildi