Eğitim döneminin başında her öğrencide yeni bir döneme başlamanın heyecanı vardır. Bu dönemi diğer dönemlerden daha etkili ve başarılı bir şekilde geçirmek ister. Gelecekle ilgili umutları yeniden yeşermiştir. Kendine biraz daha güvenmektedir.
Öğrencinin derslere olan isteği okulun ilk birkaç haftasından sonra ise sönmeye başlar. Çünkü konular gittikçe zorlaşmıştır. Dersleri anlamak ve problemleri çözmek mümkün olmamaktadır. Bu durum da öğrencide bir bıkkınlık ve bezginlik yaratır. Derslere olan isteği artık eskisi kadar değildir.
Dersleri sene başındaki gibi anlamak istemektedir ama bunu nasıl yapacağını bilmemektedir. Benim öğrencilerde gördüğüm en büyük sıkıntı, öğrencilerin bir dersi nasıl anlayacaklarını bilmemeleridir. Derslerde işlenen konuları anlamamalarıdır. Konuları anlamadıkları için ise bir süre sonra derslere karşı olumsuz duygulara sahip olmaya başlamaktadırlar.
Peki öğrencilerin dersleri daha iyi anlamaları için ne yapmak gerekir? “Ders derste öğrenilir” sözünün geçerli olmadığını iddia ederek konuya girelim. Öncelikle “anlama” ile “öğrenme” arasındaki farkı belirtmek gerekir.
Anlama; söylenin bir sözün ya da cümlenin akıl tarafından anlaşılmasıdır, algılanmasıdır. Örneğin “werty” sözcüğünü ilk duyduğumuzda bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Çünkü bunun için aklımızda belirli bir sembol, anlam oluşmuyor. Bu da sözcüğü anlamadığımız anlamına gelir. Bu sözcüğün “Q” klavyenin Q’dan sonra gelen harflerden oluştuğunu fark ettiğimizde ise anlama gerçekleşir. Öğretmenin derste işlediği konularında aklımızda bir algısının oluşması ile anlama oluşur ama öğrenme gerçekleşmez. Şimdi de “öğrenme” nin tanımını yapalım.
Öğrenme; tekrar ya da yaşantı sonucu davranışlarımızda oluşan değişikliklerdir. Bir şeyin öğrenme olabilmesi için “davranışlarımızda” bir değişikliğin oluşması gerekir. Öğretmenin sınıfta anlattığı derslerinde öğrencide öğrenmeye dönüşmesi için ilk önce anlamanın sonra da davranış değişikliğinin oluşması gerekir. Öğretmen sınıfta problem çözer, öğrenci de problemin farklı bir biçimini çözebilirse o zaman öğrenme gerçekleşir.
Demek ki derslerde başarılı olmak istiyorsak önce öğretmenin sınıfta anlattığı dersi anlamak gerekir. Daha sonra bu anlaşılan derslerle ilgili çok alıştırma yapmak gerekir. Yeteri kadar alıştırma yaptıktan sonra ise öğrenme ortaya çıkar. Şöyle düşünelim Facebook gibi bir siteyi ilk defa üye olan biri ilk önce bilinçsizce sitede dolaşır ve siteyi anlamaya çalışır. Bir süre siteye girip çıktıktan (yeteri kadar deneme yaptıktan) sonra ise siteyi öğrenmiş olur. Böylece daha bilinçlice siteyi kullanmaya başlar. Öğrencinin derslerle olan macerası da böyledir. Konu veya ders anlaşıldıktan sonra yeteri kadar tekrar edilirse başarı da arkasından gelir.
ben bu sene üniversiteye yerleştim ama kayıt yaptırmadım okul puanım 76 bu sene sınava girersem kaç puan kırılır. meslek lisesiyim okul öncesi bölümünü istiyorum bana yardım ederseniz sevinirim…
üniversiteye yerleştiğin için gelecek yıl okul puanı kırılacak. bu sene sana okuldan 76×0,6= 45,6 gelmiştir.Meslek liseli olduğun için de kendi alanında bir yer seçtiğinde de sana ek olarak 22,8 puan gelmiştir. Gelecek yıl ise bu puanların yarısı gelecektir. yani okul başarından sana gelecek puan 34,2’dir