Sparky için okul çok zordu, ilköğretim okulunda tüm dersleri kötüydü Lisede ise, fizikten sıfır almıştı. Latince, cebir ve İngilizce derslerinde de durum aynıydı. Sporda da iyi olduğu söylenemezdi. Nasılsa okulun golf takımına girmeyi başarmıştı ama sezonun en önemli maçını berbat etmişti. Bu maç için yapılan telafi maçında da çok kötü oynamıştı. Sparky tüm gençliği boyunca sosyal ilişkilerini düzenleyememişti.
Aslında okuldaki çocukların ondan hoşlanmadıklarını söyleyemeyiz, çünkü onun farkında bile değillerdi. Eğer sınıf arkadaşlarından birisi ona ders dışında merhaba derse çok şaşırırdı. Tabii eğer bir kız arkadaşı olsa ne yapardı bunu bilmemiz olanaksız…
Sparky okulda hiçbir kızla yakınlaşmadı. Reddedilmekten çok korkuyordu. Sparky kaybetmeye mahkûmdu. Bunu hem kendisi, hem de tüm sınıf arkadaşları biliyorlardı. O da buna alışmıştı. Aslında o, yolunda gidebilecek şeylerin zaten yolunda gideceğine inanıyordu. Bunun dışındaki şeyler içinse çok alçakgönüllü beklentileri vardı.
Ancak, bir şey Sparky için çok önemliydi, çizmek. Sanat yeteneği ile gurur duyuyordu. Tabii kimse bunu takdir etmiyordu…
Lisedeki son yılında, yıllık için kimi karikatürler çizdi, çizdiği şeyler kabul edilmedi. Buna karşın, Sparky yeteneğinden o kadar emindi ki, profesyonel olarak çizim yapmaya karar verdi.
Liseden sonra, Walt Disney stüdyolarına bir mektup yazdı. Ona bir karikatür konusu verdiler. Hem bu konuda bir karikatür çizmesini, hem de başka çizim örnekleri göndermesini istediler, sparky istenen karikatürü çizdi. Hem bunu, hem de göndereceği diğer şeyleri özenle hazırladı.
Sonunda Disney stüdyolarından yanıt geldi. Bir kez daha reddedilmişti. Yaşamında bir kez daha başarısız olmuştu.
Bunun üzerine kendi yaşam öyküsünü çizgi roman yapmaya karar verdi. Kendini küçük, beceriksiz ve sürekli başarısız olan bir erkek çocuğu olarak çizdi. Bu karakter çok geçmeden dünya çapında ünlü olacaktı. Çünkü, okulda sürekli başarısız olan ve yaptığı her şey geri çevrilen Sparky aslında Charles Schulz’du. Yarattığı “Peanuts” adlı bant karikatürde, uçurtması bir türlü uçmayan ve bir topa asla doğru vuramayan küçük erkek çocuğunun adı “Charlie Brown”du…