Çocuğunuz veya siz ders çalışırken sıkılıyor musunuz? Ders çalışmak size işkence mi geliyor? “Ödevlerin bitti mi” şeklindeki sorular sizi rahatsız mı ediyor?
Yukarıdaki sorular bir çok kişinin kendine sorduğu sorulardır. Bu soruların cevabını vermek için kişi ders çalışma masasından uzaklaştıran nedeni bulmak gerekir.
Ders çalıştıktan oyun, dinlenme ve sosyal etkinlikler için zaman bulabiliyorsanız, konuları bir çırpıda öğreniyorsanız, öğrendiklerinizi günlük hayatta uygulayabiliyor ve konulara hakim olabiliyorsanız tabii ki ders çalışmak sizin için zevklidir.
Çocuklar açısından baktığımızda ise eğer onlar ders çalışırken mutlu olamıyorlarsa burada bir yanlışlık olduğunu kabul etmek gerekir. Çocuğu ders çalışmadan uzak tutan nedenleri aramaya çalışmak gerekir.
Ders çalışmayı bir mecburiyet olarak düşünen, sadece sınav zamanında çalışan öğrenciler, ders çalışmaktan zevk almazlar. Çocuğunuz ile onun halinden anlayacak şekilde konuştuğunuzda, ona uygun yöntemler keşfettiğinizde ders çalışmanın keyifli olduğunu fark edeceksiniz.
Herkes başarılı olmak ister ama bunun yolunu bulmak zor olmaktadır.
Çocuk için önemli olan başarma duygusudur. Eğer bu duyguyu kişiye kazandırabilirseniz, çalışma zevkli hale gelir. Herkesin bir konuyu başarabileceği bir sınır vardır, bir temel vardır, oradan başlayarak yavaş yavaş konular öğretilir ve bunun üzerinde sistemli bir biçimde durulursa başarma duygusu kazanılır.
Çocukların okul hayatında mutlu olmaları anne-babaların çocukların neler yaptıklarını görmeleri, yakından izlemeleri ve onların sorunlarından haberdar olmaları ile mümkündür.
Anne-baba için kolay olan bir iş çocuk için çok zor olmaktadır, onun dünyasına girip yaşadığı sıkıntıları anlayabilirsek onları mutlu ederiz.
Öğrenme imkanları teknoloji ile beraber artmıştır. Dersleri interaktif bir şekilde, animasyonlarla, farklı zeka uygulamaları ile destelediğimizde öğrenme daha kolay olur.