Dersaneler Akademik Lise Olacak mı?

Ygs-Lys

Dershanecilerle hükümet kanadı arasında yapılan görüşmenin olumlu geçtiğini belirten Maviş, kendilerine “dershaneleri kapatın, ne haliniz varsa görün” denilmediğini ifade etti. Maviş ayrıca, toplantıda çözüme yakın ortak bir noktada buluşulduğunun da altını çizdi.

İşte Nazım Maviş’in açıklamaları:

Bugünkü toplantıya dört dershane grubunu temsil eden arkadaşlarımız ve dernek temsilcisi arkadaşımızla birlikte katıldık. Fevkalade olumlu bir çalışmanın içerisinde olduk. Verimli geçti. Sanıyorum Sayın Bakanımız da toplantıdan memnun ayrıldılar.

Önerilerimizin, tekliflerimizin ilgiyle dinlenildiğini gördük.

Sayın Bakanımız da Bakanlık bürokrasimiz de bütün diyalog kanallarını açık tutuyorlar. Biz görüşme kanallarının kapatılmasından yana değiliz. Bu süreçten arkadaşlarımızın birer eğitimci olarak eğitim sistemi içerisinde daha anlamlı bir yer edinmesini amaç edinerek bu toplantıyı yaptık.

MAVİŞ: AMACIMIZ BİRİKİMLERİMİZİ YENİ SİSTEME TAŞIMAK

Dershaneci arkadaşlarımızın önemli bir kısmı tabi ki, dershaneler olarak varlıklarını sürdürmeyi tercih ederler. Biz de bunu tercih ederiz. Ancak şöyle bir ikilemden de çıkılmasını istiyoruz: Kapatılmasın, kapatalım. Bugün bizim yaptığımız görüşme de amacımız, olayı bu ikilemden çıkartarak uzlaşma zemini arayıp, bu sektörü eğitim sistemi içerisinde birikimlerini, var olan kurumsal yapılarını eğitim sistemine katkı verecek bir yere taşımaktı.

Dolayısıyla bu anlamda bu görüşme bizim için önemliydi. Var olan dershanelerimizin önemli bir kısmını, bakanlığımız uygun bir zemin ürettiği takdirde tabi ki bu dönüşüme evet diyeceklerdir. Biz bugün bu zemini aradık.

“BİZE BAKANLIK ‘NE HALİNİZ VARSA GÖRÜN’ DEMEDİ”

Bakanlık “dershaneler kapatılsın, siz ne haliniz varsa görün” diyorlar demek bir haksızlık olur. Biz böyle bir düşünce içerisinde değiliz. Her türlü öneriye açıklar dershanelerin eğitim sistemi içerisinde başka bir konum kazanmaları noktasında.

ÜÇ ÖNERİ SUNULDU

Dolayısyla biz bugünkü görüşmede üç temel öneriyi Sayın Bakanımıza ilettik. Bunlardan bir tanesi, mevcut dershanelerimizden okula dönüşmesi zayıf olan – kaldı ki bu mevcut dershanelerin içinde oldukça küçük bir rakama denk geliyor- özel statülü liselere dönüşme imkanı verilsin dedik.

AÇIK LİSE DEĞİL, AKADEMİK LİSE

Açık lise kavramı bizim önerimizi ve Bakanlık’ın teklifini çok açıklayıcı bir kavram değil. Bu liselerin isminin “akademik lise” olarak adlandırılmasının gerektiğini ve bu liselerde üç tane temel kuramın uygulanması gerektiğini Bakanlık’ımıza ilettik. Bu kuramlardan bir tanesi türkiye’de bir açık lise kavramı var, ancak bu açık liseler eğitim çağının dışında kalmış bir neslin öğrenme ihtiyacını karşılamaya dönük. Bizim önerdiğimiz şey, öğrenme çağında olan ve örgün eğitimin her kademesindeki lise öğrencilerinin nakillerini aldırabilecekleri ve kayıt yaptırabilecekleri bir lise türünden bahsediyoruz biz.

Dolayısıyla herhangi bir lisede öğrenim gören bir öğrenci kendi okulundan kaydını, akademik lise diye adlandırdığımız bu okullara aldırabilecek ve bu okullar yine önerimizin içerisinde, öğrenciler şu anda yaklaşık 40 saat ders görüyorlar, ve bu derslerin yarısını okulda, yarısını da uzaktan eğitim formatında görebilecekleri yaklaşık 20 saat yüz yüze, 20 saat de uzaktan eğitim görebilecekleri bir lise türünden bahsettik. Zaten Sayın Bakanımızın da bugüne kadar sektörümüze önerdiği bir alternatifti. Biz bu alternatifi bir miktar daha, dershanelerimiz açısından uygulanabilir, kabul edilebilir, pratize edilebilir ve rahatlıkla uyarlanabilir bir formata dönüştürmeye çalıştık.

Biz dedik ki, mevcut dershanelerimiz, ya da akademik lise kurmak isteyen başkaları da olabilir, mevcut imkanlarıyla, mevcut standartlar yönergesi kapsamında bu okul türüne dönüşebilsinler dedik. Mevcut dershanelerimizin binaları, imkanları, donatılarını bu sistemin içerisine katmak problemin özünü oluşturuyor.

Devam zorunluluğu olacak, sınavlar yapılacak, diploma işlemleri yapılacak, ve mezun olunacak. Sayın Bakanımızla bu konuda hemfikiriz.

İKİNCİ ÖNERİ: MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİ MAĞDUR OLMASIN

İkinci önerdiğimiz husus bizim için çok önemli, o da şu: Türkiye’de biliyorsunuz, meslek liselerine giden öğrenciler, Anadolu liseleri, fen liseleri ve normal liselere giden öğrencilere göre, özellikle fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi derslerde meslek derslerinin kredi yükünden dolayı bir miktar daha düşük krediyle ders alıyorlar. Dolayısıyla üniversite sınavlarına girerken bu öğrencilerin diğer öğrenci gruplarına göre daha dezavantajı bir pozisyonda oluyorlar.

Biz dedik ki Bakanımıza, bu dezavantajlı pozisyonu gidermek için çok önemli bir teklif size getiriyoruz. Meslek lisesi öğrencileri meslek derslerini kendi okulundan alsın, ama meslek dersleri dışındaki fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi dersleri herhangi bir akademik liseye kayıt yaptırmak suretiyle o liseden alabilsin. Yine bu derslerin sınavlarını akademik liselerimizde versinler, notlarını biz verelim. Ancak e-okul üzerinden asıl kayıtlı olduğu ilgili lisenin not cetvelinde bunlar birleştirilsin, diplomasını okulundan alsın. Yani biz tamamlayıcı olalım. Tamamen biz bir telafi eğitimi yapalım.

ÜÇÜNCÜ ÖNERİ: MEZUN ÖĞRENCİLERE TELAFİ KURSLARI

Üçüncü önerimiz de şuydu, dershaneler okullara dönüştürüldüğünde, dezavantajlı olabilecek üçüncü bir grup da herhangi bir örgün eğitim kurumuyla ilgisi kalmamış mezun öğrenciler. Bu yıl üniversite sınavlarına 600 bin herhangi bir okulla ilişkisi kalmamış mezun öğrenci girdi. Bunların yaklaşık 230 bini dershanelerimize kayıtlı öğrencilerimizdi. Bu öğrencilerimiz okullarından mezun olduktan sonra kendilerini yetersiz buldukları herhangi bir dersle ilgili akademik liselerde haftaiçi yada haftasonu, telafi kursları imkanı verilsin. Buna da Sayın Bakanımızın herhangi bir itirazı olmadı, sıcak yaklaştılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.