Bir zamanlar dershaneye sadece üst gelir grubuna ait ailelerin çocukları giderdi. Alt gelir grubundaki ailelerin çocukları için üniversiteyi kazanmak bir hayaldi. Bazıları çok zor şartlar altında çalışarak üniversitede okuma imkanına sahip olabiliyordu. Yıllar geçtikçe alt tabakadan daha çok öğrenci üniversiteyi kazanmaya başladı. Üniversiteyi kazanan öğrencilerin sayıları artıkça, mezun olanlara iş bulmak önemli bir sorun olmaya başladı.
2000’li yıllardan sonra dershaneler mantar gibi artmaya başladı çünkü üniversiteyi bitiren öğretmen adaylarının sayıları arttı. Şimdi dershaneler çok rahatlıkla buldukları öğretmenleri çok zor şartlar altında çalıştırıyorlar. Piyasa öğretmen sayısı arttığı için dershanelerin en önemli gideri olan öğretmen ücretleri artık bir problem olmamaya başladı. Dershanelerin bu kadar çok olmasının nedeni ucuz iş gücü piyasasıdır. Nasıl Çin’de ucuz iş gücü olduğu için her gün onlarca fabrika açılıyorsa dershane sahipleri de ucuz iş gücünü buldukları için her yerde şube açmaya başladı.
Dershaneler sistemin bir ürünü ama sistemi oluşturan da sistemin önemli unsurlarıdır. İyi eğitim alma isteği PLATON’ dan beri devam etmektedir. PLATON’ un kurmuş olduğu Akademi’ de eğitim almak elit tabakanın hakkı idi. En iyi eğitim alma isteği her zaman var olacaktır. Her veli çocuğunun diğer öğrencilerden daha başarılı olması için en iyi eğitimi isteyecektir.
Adil bir eğitim almak herkesin hakkı ama herkes bu hakka kavuşamıyor. Devlet okulları arasında ciddi uçurumlar var. Şehir göbeğinde olan okullar kenar mahallelerdeki okullardan hep daha iyi olmuştur. Merkezdeki okullarda çalışan öğretmenler kenar mahallelerde çalışan öğretmenden hep daha tecrübeli, daha başarılı olmuşlardır. Küçük bir ilçede bile merkezdeki okul, kenardaki okuldan hep daha iyi olmuştur.
Bu durumda aileler de çocuklarını daha iyi olan okullara göndermek istiyor. Daha iyi okula göndermenin yolu da kötü eğitim veren okulun eğitimi ile olmayınca ya özel ders ya da dershane devreye giriyor.
Dershaneyi ortadan kaldırmak mümkün değildir. Her okulu en iyi yapmak da mümkün değildir. Avrupa ve Amerika’ da bile okullar aynı başarıya sahip değildir. Çok iyi olan okullar var ama onlardan daha başarısız olan okullar da var. Her okulu en iyi yapma gücü olmayınca öğrenciler de doğal olarak en iyi okula gitmek isteyeceklerdir. En iyi okula gitmek için kötü eğitim veren okulun eğitimi ile olmayınca devreye dershaneler girmektedir.
Bütün sınavları kaldırsalar bile başarıya dayalı olarak öğrenciler bazı okullara alındığı zaman dershaneler olmaya devam edecektir. Ancak her okulu sıradan bir okul haline getirerek dershaneler ortadan kaldırılabilir.
İkametgaha dayalı olan okul seçimi ise gettolaşmayı doğuracaktır. Bazı semtler diğerlerinden daha elit aileler tarafından doldurulduğu için bu semtlerdeki okullarda daha iyi olacaktır. Bu okullarda eğitim almak isteyenler ise bu semtlere taşınmaya çalışacaklardır. Böylece fakirlerin ve zenginlerin mahalleleri tümüyle birbirinden ayrılacaktır. Fakir ailelerin çocukları hiçbir şekilde zengin ailelerin çocukları ile beraber okuyamayacaklardır.
peki hocam eğitimde yapılan yeni devamsızlık günlerinin kaç ve nasıl olacağını anlatırmısınız lütfen
devamsızlıkta bir değişiklik yok. 20 günü geçen sınıfta kalır.