Çocuklara Ödev Yapmayı Sevdirmek

Anne-Baba Genel

“Ödev” herkes için hoş bir sözcük değildir. Herkesin “ödevleri” var. Ancak herkes bu ödevlerini yerine getirmiyor. Okula giden çocuklar için de ödev kelimesi hoş gelmiyor. Çocuklar bu kelimeyi duyduklarında tiksiniyorlar. Anne-babalar ise çocuklarının ödevlerini rahatça yapıp yapmayacaklarına ilişkin endişe içinde olurlar. Çocuklar ödev yapmak istemiyor, anne-babalar da çocuklarına ödev yaptırmak istiyor. Ancak ödevlerin de bir şekilde yapılması da gerekiyor. Çocuklar neden ödev yapmak istemiyor ve ödev konusu neden veliler için sancılı bir durum oluşturmaktadır?

Ödev Yapmak Bir Sorumluluk Meselesidir

Toplumda herkesin çeşitli sorumlulukları var ancak herkes tüm sorumluluklarını doğru dürüst yerine getirmiyor. İnsanlar en çok sevdikleri sorumlulukları yerine getiriyorlar, sevmedikleri sorumlulukları ise yerine getirmiyorlar. Ödevleri de çocuklara sevdirerek yaptırırsak onların derslerine çalışırken mutlu olmalarını sağlayabiliriz.

Ders çalışmak insanın doğasına ters bir durumdur. Her insan başkası tarafından kendisine sunulan şeyleri kolay kolay kabul etmez. Ders çalışmak zevk veren bir davranış değildir. Sebebi ise ders adı altında bize verilenler, kendi isteğimizle belirlediklerimiz değildir. İnsan kendisine hangisi daha fazla haz veriyorsa onu yapar. Haz vermeyenden ise uzaklaşır.

“Ödev” kelimesini nerede ve nasıl kullandığımıza dikkat etmeliyiz. Çocuğun en mutlu olduğu zaman biz ona ödevi çağrıştırırsak ödevden uzak duracaktır. Yoğun derslerle geçen okuldan sonra eve dinlenmeye gelen çocuğa “Hadi yemeğini ye, sonra ödevlerini yap” dediğimizde, çocuk bizden ve derslerden soğuyacaktır. Tabii, bunu söyleme biçimimiz (ses tonu, mimikler) de çok önemlidir.

Çocuklar ödevlerini yapmadığı zaman ortaya çıkacak sonuçlara katlanmayı öğrenmeliler.  Çocuklara sürekli şunu yap, bunu yap demek yerine onların hayatı kendi başına öğrenmelerine fırsat vermek gerekir. Çocuklara emir ve tavsiye vermek yerine, onların halinden anlamak daha yararlı olur.

Empati Kurun

Çocuklara bir şeyler yaptırmadan önce onları gerçekten anlamak gerekir. Çocukları doğru şekilde anlamaya başladığınızda onlardan sizi anlayacaktır. Kendi çocukluk döneminizi hatırlamaya çalışın ve neler hissettiğinizi düşünün. Ödev yapmadığı zaman yaşadığınız sıkıntıyı dile getirebilirsiniz. Çocukları anladığınızı “ben dili” ile gösterirseniz, onlar da sizin onları doğru anladığınızı fark edecektir. “Derslerin için gereken önemi vermediğin zaman senin için endişeleniyorum” demek daha etkili olacaktır. Birine söz geçirmek istiyorsanız öncelikle onu iyi dinlemelisiniz.

Belki de o bütün gün eve gidip özlemini gidermek istiyor, siz ise onu karşılayınca ödevden bahsederseniz çocuk hayal kırıklığına uğrayacaktır. Evde olmanın keyfini çıkarmak isteyen çocuğa, “hemen ödevlerini bitiriyorsun” dediğinizde size karşı olan duygularında da sorunlar ortaya çıkar. Onu sevdiğinizi, ona değer verdiğinizi ve her durumda kendisinin yanında olduğunuzu ona hissettirin.

Ne Zaman Ders Çalışacağına Kendisi Karar Versin

Kendisi ile haftalık bir çalışma programı yapabilirsiniz. Haftalık ders çalışma programının nasıl olacağına kendisi karar versin. Siz sadece bazı noktalarda fikrinizi söyleyin. Örneğin gece geç saatlerde ders çalıştığı zaman dersi anlamasının zor olacağını söyleyebilirsiniz. Çocuğunuz yerine siz kaygılanmayın. Önemli olan çocuğa sorumluluk sahibi olmayı kazandırmaktır. Dersine çalışmadığı zaman veya ödevini yapmadığında yaşayacağı sorunları kendisi anlasın.

Derslerine çalışmadığı zaman yaşadığı sıkıntıların neler olduğunu size anlatmasını isteyebilirsin. Sınıfta yeterli başarıyı göstermediğinde üzülüyor musun? Arkadaşların derslerde daha başarılı olduğunda neler hissediyorsun? Şeklinde sorular sorarak, onun duygularını açığa çıkartabilirsiniz.

Ödev Yapmak Başarılı Olmak İçin Tek Kriter Değildir

Birçok anne-baba ödevlerini doğru düzgün yapan çocukların diğerlerine göre daha başarılı olduğunu zanneder. Oysa pek çok öğrenci çok az çalışarak daha başarılı olabiliyor. Ödevi ceza ve ödül ile de karıştırmayın. Ödevini yaptığında ödül yapmadığında ceza verirseniz çocuk dışarıdan motive olmuş olur. Dışarıdan olan motivasyonlar ise kalıcı değildir. En iyi motivasyon içten, benimseyerek yapılanıdır. Çocuğunuz ders çalışmayı gerçekten istediği için yapması en doğrusudur.

Çocuğunuzu ödev yaptığında sever yapmadığında ise surat asarsanız çocuk sevginizin koşullu olduğunu düşünecektir. Size olan yaklaşımı da aynı olacaktır. Oysa çocuğu koşulsuz sevdiğinizi ona hissettirmelisiniz. Her zaman başarılı olunmaz, her zaman ileriye doğru gidilmez bazen başarısız olunur bazen geriye de gidilir. Onu her daim sevdiğinizi hissettirmelisiniz.

Yaşama Sevinci Kazandırın

Her insan hayatta başarılı olmak ister. İster büyük ister küçük olsun fark etmez. Başarılı olmak için mücadele ederken inişler ve çıkışlar olacaktır. Önemli olan bu iniş ve çıkışları kabul etmek ve hayata bu şekilde devam etmektir. Yaşama sevinci kazandırmak en büyük hedef olmalıdır.

Çocuğunuza nasıl davranacağınız hakkında yazılı kaynaklardan yararlanabilirsiniz. Okuldaki rehber öğretmenlerle görüşerek destek alabilirsiniz.  Eğer çocuk ödev yapmak konusunda çok zorlanıyorsa bilen birinden destek aldırabilirsiniz. Bu bir arkadaşı, bir büyüğü ya da bir öğretmeni olabilir.

Hayatta herkes akademik başarı göstermez. Her çocuğun kendine özgü yeteneği var. Herkes gibi olmak yerine kendine özgü olmak daha önemlidir. Mutlu bir hayat sürmek kişinin en sevdiği işi yapmasına bağlıdır. Çalışırken yorulmayan, çalışma saatinin nasıl geçtiğini anlamayan kişi kendisi için en iyi işi yapmış olur. Bırakın çocuğunuz da yetenek ve ilgisine göre büyüsün ve gelişin.

Rehber Erdal

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.